top of page
  • ilkercankoclu

Kültür Endüstrisi ve Fıfteen Million Merits

Güncelleme tarihi: 30 Nis 2020

Kültür, toplumun kendi sosyal boyutları tarafından ürettiği; örf, adet, sanat, edebiyat, estetik, din , hukuk, ahlak gibi değerlerdir. İnsanların davranış ve tutumlarının etkileyen külür, kapitalizmle daha belirgin olmuştur. Kültürün alınıp satılan ticari bir üründür. Kültür hakim gücün elinde olduğundan kullanım amaçları onlar tarafından şekillendirilmektedir. Kültür ,topluma medya ile iletilmektedir. Kullanılan kitle iletişim araçları radyodan bu yana farklı şekillerde karşımıza çıkmıştır. Naziler döneminde sokağın her tarafından yankı yapan radyo sesinin, o sokaktan geçen insanları etkilemesi gibi düşünebiliriz.

‘On Beş Milyon Hak’ adlı Black Mirror dizisinin bir bölümünde insanlar tamamen sanallıkla oluşturulmuş bir ortamda yaşıyorlar. Bir ekrana bağlı pedalları çevirerek puan kazanıyorlar. Hayatta kalmak ve diğer her aktivite için bu puanlara ihtiyaçları var. Her birey statik çalışma düzeninin bir parçasıdır. Rutin bir hayat yaşıyorlar ve yapabilecekleri, yiyecekleri gibi şeyleri kısıtlanmıştır. Yiyecek ve içecek alabilecekleri otomatlarda bile elma ve muz gibi şeylerin reklamı yapılarak kıstılama sağlanmaktadır. Bireyler sürekli olarak reklamlara mağruz bırakılmaktadırlar. Bu reklamları geçmek isteyen kişiler ise bir bedel ödemek zorundadırlar. Başkarakterimiz, şarkı söyleyen bir kızın sesinden çok hoşlanır. Bir fırsat bulunca bu kızla tanışır ve yetenek yarışmasına katılmasını önerir. Yetenek yarışması, yüksek bir katılım bedeli gerektirir ve kadın, bu bedeli karşılayacak puana sahip değildir. Başkarakterimiz kadını yarışmaya sokmak için kardeşi ölünce ona verilen puanları ve kendi puanlarıyla bir katılım bileti alır. Kendine ise puan kalmamıştır. Dizide hiyearşik bir düzen vardır. En üstte juriler ve program yapımcıları vardır. Ortada ise pedal çeviren bildiğimiz kişiler. En altta ise temizlikçiler. Temizlikçiler, aslında pedal çeviren kişiler fakat bir ceza almış veya fiziksel olarak yetmeyen kişilerdir. Daha sonra kadın yarışmaya katılıyor. Kadına juriler tarafından normalde kabul etmeyeceği bir teklif sunuluyor fakat kabul ediyor. Ona hürriyet ve rahatlık vadediliyor ve etik değerleri göz ardı ediliyor. Baş karakterimiz de yeniden çok çalışarak o yarışmaya gidiyor. Sisteme karşı gelerek insanlara ders vermek istiyor fakat daha sonra sisteme hizmet eden bir bireye dönüşüyor.

Bölümde ki bütün karakterlerimiz sürekli kısıtlandılar. Puan kazanabilmek için yapabilecekleri tek şey pedal çevirmekti. Otomatta bulunan sınırlı ürünleri, bireylerin özgürce yaptıkları bir şeçim olarak görülmesini sağladılar. Otomatta sadece birkaç yiyecek vardı fakat orda bile yönlendirme reklamları bulunuyordu. Çıkan reklamlarla, kişilerin o şeyi isteme yanılmasına düşmeleri ve bunun için çalışmaları sağlandı. Kişilere reklamlar, kampanyalar vs. yollarla, aslında istemedikleri şeyler satıldı. Bu satış ise nasıl kazanılacağının sistem tarafından belirlendiği puanlarla yapıldı.

İlker Can KOÇLU


27 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page